Sosyal medya platformu Facebook, birden fazla katılımcının bulunduğu Facebook Gruplarına “dua etme” butonu ekledi. Grubun üyeleri yaklaşan iş görüşmeleri, sınavlar, hastalıklar, doğal afetler ve büyük ve küçük diğer kişisel zorluklar için diğer katılımcılardan dua etmelerini isteyebiliyor. Platforma eklenen “dua etme” butonu ile inanç toplulukları arasındaki bağların güçlendirilmesi hedefleniyor. Associated Press haber ajansının bildirdiğine göre, bir şirket sözcüsü, Facebook’un inanç topluluklarını desteklemek için devam eden çabaların bir parçası olarak Aralık ayında özellliği ABD’de test etmeye başladığını söyledi ve platformada Facebook for Faith (İnanç için Facebook) adlı bir merkez oluşturulduğunu açıkladı: “Koronavirüs salgını sırasında, bağlantı kurmak için hizmetlerimizi kullanan birçok inanç ve maneviyat topluluğu gördük, bu yüzden onları desteklemek için yeni araçlar üretiyoruz” dedi. 
Bununla brilikte, aralarında Müslümanların da yer aldığı ABD’deki dini topluluklar Facebook’un yeni aracını büyük bir memnuniyetle karşıladı. Dallas eyaletindeki Birinci Baptist Kilisesi’nden Robert Jeffress, dua özelliğini coşkuyla karşılayan papazlar arasında yer aldı. Jeffres, “Facebook ve diğer sosyal medya platformları, özellikle bu salgın sırasında, Mesih’in İncili’ni yaymak ve inananları birbirine bağlamak için muazzam araçlar olmaya devam ediyor. Herhangi bir araç kötüye kullanılabilir, ancak ihtiyaç anında insanları tek gerçek Tanrı’ya dönmeye teşvik eden bu tür her türlü çabayı destekliyorum” diye konuştu. California’daki The Claremont Colleges topluluğunda Müslüman bir imam olan Adeel Zeb ise “Bu tür şirketler, dini açıdan azınlıkta kalan toplulukların güvenliğini sağlamak için uygun önlemleri ve protokolleri başlattığı sürece, inançlı insanlar da bu hayati girişimi desteklemeye başlamalı” dedi. Diğer taraftan, veri politikaları uyarınca Facebook, topladığı bilgileri reklamları kişiselleştirmek de dahil olmak üzere çeşitli şekillerde kullanıyor. Ancak şirket, reklam verenlerin, kitleleri hedeflemek için “dua etme” butonu ile ilgili aktivitelerini kullanamayacağını duyurdu. 
Ohio eyaletinden St. Ambrose Katolik Cemaati papazı olan Rahip Bob Stec, bir yandan yeni özelliği, insanların dua, destek ve ibadetten oluşan “otantik bir topluluğa” olan ihtiyacının olumlu bir teyidi olarak gördüğünü söyledi. Fakat, “bu ‘iyi bir şey’ olsa bile, gerek yok. Sesimizi ve ellerimizi duada birleştirmemiz gerekiyor. Birbirimizle omuz omuza durmalı ve büyük anların ve zorlukların üstesinden birlikte gelmeliyiz” açıklamasını yaptı. 
Stec ayrıca derin kişisel travmaların paylaşılmasıyla ilgili mahremiyet endişelerinden de endişe duyduğunu dile getirdi: “Bütün dünyanın görmesi için herkesle ilgili her şeyi yayınlamak akıllıca mı? Stres altındayken, sıkıntıdayken ya da zor bir anda Facebook’ta herkese ulaşmak neredeyse çok kolay.” Bununla birlikte, Arkansas eyaletindeki, Second Baptist Conway’in kadın lideri Jacki King, pandeminin ortasında izole edilmiş ve zihinsel sağlık, finans ve diğer sorunlarla mücadele eden insanlar için aracın potansiyel bir fayda sağlayabileceğini söyledi.
Bununla brilikte, aralarında Müslümanların da yer aldığı ABD’deki dini topluluklar Facebook’un yeni aracını büyük bir memnuniyetle karşıladı. Dallas eyaletindeki Birinci Baptist Kilisesi’nden Robert Jeffress, dua özelliğini coşkuyla karşılayan papazlar arasında yer aldı. Jeffres, “Facebook ve diğer sosyal medya platformları, özellikle bu salgın sırasında, Mesih’in İncili’ni yaymak ve inananları birbirine bağlamak için muazzam araçlar olmaya devam ediyor. Herhangi bir araç kötüye kullanılabilir, ancak ihtiyaç anında insanları tek gerçek Tanrı’ya dönmeye teşvik eden bu tür her türlü çabayı destekliyorum” diye konuştu. California’daki The Claremont Colleges topluluğunda Müslüman bir imam olan Adeel Zeb ise “Bu tür şirketler, dini açıdan azınlıkta kalan toplulukların güvenliğini sağlamak için uygun önlemleri ve protokolleri başlattığı sürece, inançlı insanlar da bu hayati girişimi desteklemeye başlamalı” dedi. Diğer taraftan, veri politikaları uyarınca Facebook, topladığı bilgileri reklamları kişiselleştirmek de dahil olmak üzere çeşitli şekillerde kullanıyor. Ancak şirket, reklam verenlerin, kitleleri hedeflemek için “dua etme” butonu ile ilgili aktivitelerini kullanamayacağını duyurdu. Ohio eyaletinden St. Ambrose Katolik Cemaati papazı olan Rahip Bob Stec, bir yandan yeni özelliği, insanların dua, destek ve ibadetten oluşan “otantik bir topluluğa” olan ihtiyacının olumlu bir teyidi olarak gördüğünü söyledi. Fakat, “bu ‘iyi bir şey’ olsa bile, gerek yok. Sesimizi ve ellerimizi duada birleştirmemiz gerekiyor. Birbirimizle omuz omuza durmalı ve büyük anların ve zorlukların üstesinden birlikte gelmeliyiz” açıklamasını yaptı. Stec ayrıca derin kişisel travmaların paylaşılmasıyla ilgili mahremiyet endişelerinden de endişe duyduğunu dile getirdi: “Bütün dünyanın görmesi için herkesle ilgili her şeyi yayınlamak akıllıca mı? Stres altındayken, sıkıntıdayken ya da zor bir anda Facebook’ta herkese ulaşmak neredeyse çok kolay.” Bununla birlikte, Arkansas eyaletindeki, Second Baptist Conway’in kadın lideri Jacki King, pandeminin ortasında izole edilmiş ve zihinsel sağlık, finans ve diğer sorunlarla mücadele eden insanlar için aracın potansiyel bir fayda sağlayabileceğini söyledi.
King, “İnsanların, şu anda bir kiliseye girmekten çok, Facebook’ta yorum yapma olasılığı daha yüksek. Araç, insanlar arasında bir yardımlaşma hattı açabilir” dedi. New York’taki Evanjelik Lüteriyen Kilisesi’nden Piskopos Paul Egensteiner da Facebook’un yeni adımına şüphe ile yaklaşanlar arasında yer aldı: Egensteiner, “Umarım bu, Facebook’un dini kuruluşların misyonlarını ilerletmelerine yardımcı olmak için gerçek bir çabasıdır. Ayrıca Facebook’un, dini topluluklarımızı ve çabalarımızı da etkileyen sosyal medyadaki yanlış bilgileri durdurmak için uygulamalarını geliştirmeye devam etmesi için dua ediyorum” dedi.
