Her yıl giderek artan teknoloji yatırımları sayesinde, Güneş sistemimizin her yerini araştıran robotlar karşımıza çıkıyor. Çeşitli uzay araştırmalarını başarılı kılan bu yeni teknolojiler gün geçtikçe gelişiyor. Uzay tarihine yön veren bu büyük teknolojilerden en büyük 10 tanesini yakından inceleyelim. 
Cassini-Huygens, görevi NASA ve ESA tarafından ortak yürütülen bir projedir. 2004’te Satürn’e ulaşan bu uzay aracı, Satürn’ün Ay’ı olarak tabir edilen Titan’ı inceliyor. 
2005 yılında NASA tarafından fırlatılan Mars keşif avcısı, su tarafından yaratılmış olabilecek kanyonlar gibi coğrafi özellikleri analiz ediyor. 
1990’da yörüngeye fırlatılan Hubble, insanlık tarihindeki en büyük uzay araçlarından biridir. Hubble, derin uzay görüntülerini yakalamak için sürekli güncelleniyor. NASA, Hubble tarafından toplanan verilere dayanarak 10 binin üzerinde bilimsel makalenin yazıldığını tahmin ediyor. 
Bu düşük maliyetli yörüngesel teleskop, 2009 yılında sadece Samanyolu galaksisinde yer alan yabancı gezegenleri bulmak amacıyla tasarlandı. Araç, fırlatılışından bu yana 2 bin yıldızın etrafında dönen, 2 bin 736 potansiyel gezegen keşfetti.
Geniş alanlı kızılötesi araç, galaksinin en kapsamlı araştırmalarından birini yürüttü ve kahverengi cüce yıldızları keşfetti. Gökbilimciler hâlâ büyük gökyüzü araştırmalarında, bu araçtan aldıkları verileri analiz ediyorlar. 
2012 yılında Mars yüzeyine inen bu aracın tek bir amacı vardır: Mars’ın yaşanabilirliğini incelemek. Curiosity, geçmişte ve günümüzde Mars’ta yaşam şartlarının olup olmadığını araştırmak için tasarlandı. 
Mars yüzeyine 2004 yılında iniş yapan Spirit ve Opportunity araçları, günümüzde hâlâ aktif bir şekilde görevlerine devam ediyor. Mars coğrafyası ve kaya oluşumları hakkında bilgiler toplayan ikiz robotlar, kayaları ve toprakları yakından inceliyor. 
Japon uzay programı JAXA tarafından 2007’de fırlatılan bu uydu, Ay’ın jeolojisini ve manyetik alanını incelemek için görevlendirildi. Aynı zamanda bu araç bize Ay’ın en net fotoğraflarını da gösterdi. 
SpaceX Falcon 9 roketi, teknolojik olarak ileriye doğru büyük bir adım atmamış olsa da, uzay uçuş endüstrisinin ne anlama geldiği konusunda devrim niteliğindedir. Elon Musk’ın hayallerinin bir ürünü olan bu roket, dünya çapında büyük bir yankı yarattı. 
Dünya yörüngesine yerleştirilmiş bir uzay üssü olan istasyon, modüllerin birleştirilmesiyle oluşturulmuştur. İlk kısmı 1998 yılında fırlatılan istasyon, yeni modüllerin de eklenmesiyle sürekli geliştiriliyor.
Cassini-Huygens, görevi NASA ve ESA tarafından ortak yürütülen bir projedir. 2004’te Satürn’e ulaşan bu uzay aracı, Satürn’ün Ay’ı olarak tabir edilen Titan’ı inceliyor. 2005 yılında NASA tarafından fırlatılan Mars keşif avcısı, su tarafından yaratılmış olabilecek kanyonlar gibi coğrafi özellikleri analiz ediyor. 1990’da yörüngeye fırlatılan Hubble, insanlık tarihindeki en büyük uzay araçlarından biridir. Hubble, derin uzay görüntülerini yakalamak için sürekli güncelleniyor. NASA, Hubble tarafından toplanan verilere dayanarak 10 binin üzerinde bilimsel makalenin yazıldığını tahmin ediyor. Bu düşük maliyetli yörüngesel teleskop, 2009 yılında sadece Samanyolu galaksisinde yer alan yabancı gezegenleri bulmak amacıyla tasarlandı. Araç, fırlatılışından bu yana 2 bin yıldızın etrafında dönen, 2 bin 736 potansiyel gezegen keşfetti.
Geniş alanlı kızılötesi araç, galaksinin en kapsamlı araştırmalarından birini yürüttü ve kahverengi cüce yıldızları keşfetti. Gökbilimciler hâlâ büyük gökyüzü araştırmalarında, bu araçtan aldıkları verileri analiz ediyorlar. 2012 yılında Mars yüzeyine inen bu aracın tek bir amacı vardır: Mars’ın yaşanabilirliğini incelemek. Curiosity, geçmişte ve günümüzde Mars’ta yaşam şartlarının olup olmadığını araştırmak için tasarlandı. Mars yüzeyine 2004 yılında iniş yapan Spirit ve Opportunity araçları, günümüzde hâlâ aktif bir şekilde görevlerine devam ediyor. Mars coğrafyası ve kaya oluşumları hakkında bilgiler toplayan ikiz robotlar, kayaları ve toprakları yakından inceliyor. Japon uzay programı JAXA tarafından 2007’de fırlatılan bu uydu, Ay’ın jeolojisini ve manyetik alanını incelemek için görevlendirildi. Aynı zamanda bu araç bize Ay’ın en net fotoğraflarını da gösterdi. SpaceX Falcon 9 roketi, teknolojik olarak ileriye doğru büyük bir adım atmamış olsa da, uzay uçuş endüstrisinin ne anlama geldiği konusunda devrim niteliğindedir. Elon Musk’ın hayallerinin bir ürünü olan bu roket, dünya çapında büyük bir yankı yarattı. Dünya yörüngesine yerleştirilmiş bir uzay üssü olan istasyon, modüllerin birleştirilmesiyle oluşturulmuştur. İlk kısmı 1998 yılında fırlatılan istasyon, yeni modüllerin de eklenmesiyle sürekli geliştiriliyor.
