Yüz tanıma teknolojisi, şehirlerin sokaklarından havalimanlarına, stadyumlardan kamu binalarına kadar hemen hemen hayatın her alanında kullanılmaya başlandı. Her ne kadar birçok kullanıcı yüz tanıma sistemini akıllı telefonların kilidini açmak için kullansa da dünya genelinde devletler, bu teknolojiyi daha çok güvenlik amaçlı kullanıyor. Singapur, kamu işlemlerinde kimlik doğrulamak için yüz tarama teknolojisi kullanan ilk devlet olmaya hazırlanıyor. Ancak uzmanlar, bu veriler ile halk üzerinde daha fazla baskı kurulabileceğinden endişe ediyor. 
Önümüzdeki yıldan itibaren kullanıma girecek sistem sayesinde Singapur vatandaşları ve ülkede yaşayan yabancılar, devlet kurumlarındaki işlemlerinde veya banka ziyaretlerinde kimlik göstermek yerine sadece yüz taramasıyla kimliklerini doğrulayabilecek. Singapur Teknoloji Ajansı (GovTech) görevlisi Kwok Quek Sin’e göre, yeni teknoloji sayesinde insanlar şifre hatırlamak veya elektronik anahtar taşımak zorunda kalmayacak. Ancak uzmanlara göre, yüz tanıma verileri sayesinde vatadaşların üzerinde daha fazla baskı kurulabilir ve bu veriler başka şirketlerin eline geçebilir. Devletlerin gizlilik ihlallerini takip eden Privacy International’dan Tom Fisher ise bu teknolojinin masum olmayabileceğini söyleyerek uyarıda bulunuyor. Fisher, söz konusu sistemin, kötüye kullanılarak halkı takip etmek veya fişlemek için kullanabileceğini söylüyor. 
Yüz tanıma teknolojisi, Avrupa’daki 32 ülkede kullanım için onaylandı. Ancak, bu teknolojinin kullanımını halk tepkiyle karşılıyor. Fransa ve İsveç yakın zamanda, okullarda yüz tanıma kullanımını yasakladı. Avrupalıların yüzde 80’i yüz verilerini yetkililerle paylaşmaya hevesli değil. Bu olumsuz düşüncelere rağmen teknoloji, bugüne kadar hala 26 Avrupa ülkesinde kullanılıyor.
Önümüzdeki yıldan itibaren kullanıma girecek sistem sayesinde Singapur vatandaşları ve ülkede yaşayan yabancılar, devlet kurumlarındaki işlemlerinde veya banka ziyaretlerinde kimlik göstermek yerine sadece yüz taramasıyla kimliklerini doğrulayabilecek. Singapur Teknoloji Ajansı (GovTech) görevlisi Kwok Quek Sin’e göre, yeni teknoloji sayesinde insanlar şifre hatırlamak veya elektronik anahtar taşımak zorunda kalmayacak. Ancak uzmanlara göre, yüz tanıma verileri sayesinde vatadaşların üzerinde daha fazla baskı kurulabilir ve bu veriler başka şirketlerin eline geçebilir. Devletlerin gizlilik ihlallerini takip eden Privacy International’dan Tom Fisher ise bu teknolojinin masum olmayabileceğini söyleyerek uyarıda bulunuyor. Fisher, söz konusu sistemin, kötüye kullanılarak halkı takip etmek veya fişlemek için kullanabileceğini söylüyor. Yüz tanıma teknolojisi, Avrupa’daki 32 ülkede kullanım için onaylandı. Ancak, bu teknolojinin kullanımını halk tepkiyle karşılıyor. Fransa ve İsveç yakın zamanda, okullarda yüz tanıma kullanımını yasakladı. Avrupalıların yüzde 80’i yüz verilerini yetkililerle paylaşmaya hevesli değil. Bu olumsuz düşüncelere rağmen teknoloji, bugüne kadar hala 26 Avrupa ülkesinde kullanılıyor.
